Üç yıl önce, ziraat mühendisi olan Aydın Öztürk, kendi bahçesinde deneme amaçlı olarak bir dizi meyve fidanı ekti. Yıllarca süren özverili çalışmalarının ardından bu yıl ilk meyvelerini toplayarak, çarpıcı bir başarıya imza attı. Özellikle organik tarıma olan ilginin arttığı günümüzde, Öztürk'ün yetiştirdiği meyveler şimdiden dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Yüksek fiyatı nedeniyle, bu meyvelerin kilosu 200 liradan satılması, ürünün ne kadar değerli olduğunu gözler önüne seriyor.
Üç yıl önce, Türkiye'nin tarımsal potansiyelini artırmak amacıyla araştırmalara yönelen Aydın Öztürk, bu süreçte yeni ve farklı meyve türleri denemeye karar verdi. Yerel iklim koşullarına uygun meyve fidanları seçen Öztürk, özellikle danışmanlık hizmeti aldığı tarım uzmanlarıyla birlikte başarı oranını artırmak için sürekli olarak kendi yöntemlerini geliştirdi. Fidanların ekimi sırasında uyguladığı özel gübreleme teknikleri ve sulama yöntemleri, bu sürecin en kritik yapı taşlarını oluşturdu.
Zamanla fidanlar büyümeye ve gelişmeye başladı. İlk yıl, ürün almayı beklemeden sadece fidanların adaptasyon sürecine odaklanan Öztürk, ikinci yılında ise fidanların güçlenmesini sağladı. Üçüncü yılın sonlarına gelindiğinde, Öztürk'ün bahçesi, yeşil yapraklar ve umut dolu meyve tomurcukları ile dolup taştı. Nihayet bu yıl, hedefine ulaşmayı başardı ve fidanlarının meyve vermesi ile yoğun bir heyecan yaşadı.
Öztürk’ün bahçesinden topladığı meyveler, şuan pazar raflarında 200 lira gibi yüksek bir fiyattan alıcı buluyor. Bu durum, ürünlerin organik olarak yetiştirilmiş olmasından kaynaklanıyor. Çiftçi, kesinlikle kimyasal gübre veya zararlı tarım ilaçları kullanmadığını vurgulayarak, sağlıklı tüketim imkanı sunduğunu belirtiyor. Bu yıl elde ettiği başarılı hasat, sadece taze ve doğal ürün arayanların değil, aynı zamanda yüksek gelir elde etmek isteyen çiftçilerin de ilgisini çekmeye başladı.
Öztürk, ‘Bizler daha önce çiftçilik yapıp, ürünleri sadece doğal yolla yetiştirmeye çalışan pek çok girişimciyiz. Elde edilen bu başarı, tarım destekleme projelerinin ve yerel tarımsal potansiyelin önemini gösteriyor’ şeklinde konuştu. Yalnızca ulusal pazarda değil, yurtdışı pazarlarına da açılmayı hedeflediğini belirttiği meyvelerin, ülke ekonomisine de ciddi katkılar sunacağı düşünülmekte.
Yüksek fiyatı, organik gıda tüketimi konusunda bilinçli olan kitlelere hitap etmesinden dolayı ürünlerin rağbet görmesini sağlamaktadır. Aydın Öztürk, tarımda yenilikçi ve çevre dostu yöntemlerin benimsenmesinin, tüccarların ve tüketicilerin de bu tür ürünleri tercih etmesine neden olacağını not ediyor. Dolayısıyla, hem kendi projeleriyle hem de organik tarım konusunda çeşitli eğitim çalışmalarıyla bilgilendirme yapma niyetinde olduğunu ifade ediyor.
Sonuç olarak, üç yıl boyunca süregelen özverili çalışmalar ve sabır, Aydın Öztürk gibi girişimci çiftçilerin meyve vermesine ve yeni bir başlangıca yol açmaktadır. Bu başarı hikayesi, tarımda inovasyonun önemini bir kez daha ortaya koymakta ve yerel üretimin milli ekonomi açısından ne denli kıymet taşıdığını gösteriyor.