Tunceli, Türkiye'nin en az bilinen ama en önemli kayısı üretim merkezlerinden biri. Kayısı, bölge ekonomisinin belkemiğini oluştururken, son zamanlarda yaşanan iklim değişiklikleri ve alışılmadık hava koşulları nedeniyle çiftçilerin yüzü gülmüyor. Üretimdeki azalma ve buna bağlı olarak yaşanan zarar, Tunceli'nin kayısı üretiminde %30'u buldu. Bu durum, hem yerel halkın geçim kaynağını tehlikeye atıyor hem de bölgenin tarım potansiyelini sorgulamaya açıyor.
Tunceli'nin kayısı üretimi, bölgedeki tarım faaliyetlerinin yanı sıra sosyal ve kültürel hayat için de büyük bir öneme sahip. Orta Asya kökenli bu meyve, zamanla Anadolu'nun çeşitli bölgelerine yayılarak önemli bir gelir kaynağı haline geldi. Tunceli, kayısı üretimi açısından Türkiye'nin en verimli alanlarından biri konumunda bulunuyor. Ancak, son yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri, üretim alanlarının azalmasına ve meyve kalitesinin düşmesine neden oluyor. Üreticiler, bu etkileri aşmak için çeşitli önlemler alırken, devlet desteklerinin artması gerektiği vurgulanıyor.
İklim değişikliği ile birlikte gelen aşırı soğuk havalar, hasadın zamanında gerçekleşmesini engelliyor. Çiftçiler, bu olumsuz hava koşulları nedeniyle meyve ağaçlarının verimliliğinin düştüğünü dile getiriyor. Yerel halk, kayısı bahçelerinin bakımı için geçen yıllarda pek çok fazla emek verirken, bu sene yaşanan sorunlar karşısında çözüm arayışları hızlandı. Çiftçilikle uğraşan ailelerin yanı sıra, kayısı işleme ve pazarlama süreçlerinde görev alan esnaf da bu durumdan olumsuz etkileniyor. Üretimde yaşanan %30'luk zarar, bölge ekonomisi üzerinde ağır bir yük oluşturuyor.
Çiftçiler, yaşanan bu zor koşulların üstesinden gelmek için, yerel yönetimlerin ve Tarım Bakanlığı'nın desteğini talep ediyor. Uzmanlar, verimli ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının teşvik edilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, çiftçilerin eğitilmesi ve modern tarım teknikleri konusunda bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Tarımsal danışmanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve modern teknolojilerin desteklenmesi, kayısı üretiminin tekrar eski ihtişamına kavuşmasını sağlayabilir.
Aynı zamanda, iklim değişikliğine karşı dayanıklı kayısı çeşitlerinin geliştirilmesi ve bu çeşitlerin yerel çiftçilere sunulması da büyük önem taşıyor. Bu süreçte, üniversiteler ve araştırma merkezleri ile işbirliği yaparak, kayısı üretiminin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması sağlanabilir. Tunceli’deki üreticiler, devletin de bu konuda daha aktif rol almasını bekliyor. Desteklerden yararlanarak, hem ekinlerini korumak hem de kayısı yetiştiriciliğini daha verimli hale getirmek istiyorlar.
Bölgedeki kayısı üretiminin geleceği, Tunceli'nin yerel ekonomisi için kritik öneme sahip. Bu anlamda, sadece üreticiler değil, aynı zamanda yerel yöneticiler ve halk da üzerine düşeni yapmalıdır. Tunceli'nin bereketli topraklarından doğan kayısı, sadece bir meyve değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik geleceğinin teminatıdır. Çiftçilerin sesine kulak verilmeli ve kayısı üretiminin desteklenmesi için gereken adımlar bir an önce atılmalıdır.
Sözün özü, Tunceli'nin kayısı sektörü, yaşanan zorluklara rağmen pes etmiyor. Her bir kayısı ağacının altında, emek veren çiftçilerin hayalleri var. Tunceli, kayısının kalbi olmaya devam etmek istiyor, ama bunun için hem toplumun hem de devletin destek olması şart. Aksi takdirde, kayısı üretimindeki %30’luk zarar, sadece bu yıl değil, gelecekte de devam edebilir.