Son yıllarda Türkiye'nin ihracat kalemleri içerisinde önemli bir yer kaplayan otobüs, minibüs ve midibüslerin ihracatında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bu artış, hem sektördeki büyümeyi hem de uluslararası pazardaki rekabet gücünü artıran bir unsur olarak öne çıkıyor. Özellikle pandemi sonrası tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesi ve dünya genelindeki ulaşım ihtiyacının artması, Türkiye'den bu araçlara olan talebi yükseltti. Türkiye'nin özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarlarında kazandığı pay, sektörün dönüşümüne büyük katkı sağlıyor.
TÜİK verilerine göre, geçen yılın aynı dönemine göre otobüs ve minibüs ihracatı %30 oranında bir artış gösterdi. 2023 yılının ilk altı ayında, Türkiye'den toplam 15 bin otobüs, 10 bin minibüs ve 5 bin midibüs ihraç edildi. Bu rakamlar, sektörün ne denli canlı olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle Türkiye’nin coğrafi konumu, kaliteli üretim standartları ve uygun fiyat politikası, uluslararası alanda bu araçlara olan ilgiyi artırmış durumda. Özellikle Avrupa ülkeleri, Türkiye'nin sağladığı yüksek kalite ve uygun fiyat dengesi ile daha fazla işbirliği içinde olmayı tercih ediyor.
Geleceğe baktığımızda, otobüs ve minibüs pazarında elektrikli araçların yükselişi dikkat çekiyor. Hem sürdürülebilirlik hem de maliyet avantajları, yerli üreticilerin bu alana yönelmesine neden oluyor. Türkiye, bu geçiş sürecinde hem AR-GE yatırımlarıyla hem de yenilikçi üretim teknikleriyle dünya pazarında önemli bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Ülkemiz, elektrikli otobüs üretiminde rakiplerinden ayrışarak, hem iç ihtiyaçları karşılamak hem de yurt dışı pazarlarında güçlü bir konum elde etmek için yoğun çaba harcıyor.
Sonuç olarak, Türkiye'nin otobüs, minibüs ve midibüs ihracatındaki artış, yalnızca ekonomik büyümeyi desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda ülkenin uluslararası pazardaki imajını da güçlendiriyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, sektördeki oyuncuların bu fırsatları değerlendirerek yeni anlaşmalara imza atması bekleniyor. Özellikle uluslararası fuarlar ve işbirlikleri, sektörün genişlemesi adına büyük önem taşıyor. Türkiye’nin bu alandaki başarı hikayesi, yerli üretiminde ve ihracat potansiyelinde büyük bir dönüşüm sürecinin habercisi. Önümüzdeki yıllarda bu trendin devam etmesi, sektördeki tüm paydaşlar için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.