Türk medyasının önemli isimlerinden biri olan Nihat Genç, 67 yaşında hay hayatını kaybetti. 1956 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Genç, gazetecilik kariyerine genç yaşta başlamış ve etkileyici kalemiyle geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmayı başarmıştır. Özellikle köşe yazıları ve televizyon programları ile tanınan Genç, cesur ve eleştirel duruşuyla Türk basınında dikkat çekmiştir. Vefatı, yalnızca ailesi ve yakınları değil, aynı zamanda kamuoyunda da derin bir üzüntü yarattı.
Nihat Genç, üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde tamamladıktan sonra gazetecilik mesleğine adım attı. Kısa süre içinde dikkatleri üzerine çeken yazıları, onun toplumun çeşitli kesimlerine dair eleştirilerini açıkça ifade etmesine olanak tanıdı. 1990'ların ortasında Tan gazetesinde köşe yazarlığı yaparak büyük bir çıkış yakaladı. Bu dönemde yazdığı yazılar, toplumda tartışmalara yol açarken, medya dünyasında kendine sağlam bir yer edindi. Genç, genellikle sosyo-politik konuları ele alarak, cesur ve sarsıcı bir üslup benimsedi. Düşünceleri ve yorumları, pek çok okuyucunun günlük hayatında ilham kaynağı oldu.
Nihat Genç, gazetecilik kariyerinin yanı sıra edebi kimliğiyle de tanınmaktaydı. Hayatının önemli bir bölümünde yazdığı romanlar ve denemeleriyle de zihinlerde yer etti. Yazarlığı, onu Türk edebiyatına da katkıda bulunan bir figür haline getirdi. Genç, 2023 yılının Ekim ayında sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu. Uzun süredir hastanede tedavi gören gazetecinin vefatı, sevenleri ve meslektaşları tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı. Sosyal medyada ve basında paylaşılan duygu dolu mesajlarla Nihat Genç’in anısına saygı duruşunda bulunuldu. Medya camiasında onun üslubunu benimseyen pek çok genç yetenek yetişti. Bugün, bu kaybın acısı hala hissedilmekte ve Türk basınında kazandırdığı değerler hatırlanmaktadır.
Özellikle sosyal medyada paylaşılan hatıralar ve anekdotlar, Nihat Genç hakkında birçok kişinin düşüncelerini ifade etmesine olanak tanıdı. İş arkadaşları ve takipçileri, onun kalemin gücüne olan inancını, cesaretini ve düşüncelerini özgürce ifade etme tutkusunu hatırladı. Nihat Genç, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir düşünce lideriydi; eleştirel bakış açısıyla, takipçilerini de düşünmeye teşvik etti. Onun yazıları, okuyucularına yalnızca bilgi vermekle kalmayarak, toplumun sorunlarına karşı bir duyarlılık geliştirmelerini sağlamıştır.
Sonuç olarak, Nihat Genç’in kaybı, sadece ailesi ve dostları değil, Türk medyası için de büyük bir kayıptır. Onun bıraktığı miras, gelecekte de nesiller boyu hatırlanacak ve ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Gazeteciliği ve yazarlığı ile birçok kişiye dokunan Genç, her zaman cesur bir kalem olarak anılacaktır. Medya dünyasında bıraktığı izler, bizlere onun düşüncelerini ve değerlerini hatırlatmaya devam edecektir.