İstanbul'un tarihi semtlerinden birinde, 10 metrekarelik minicik bir dükkan, ustasının elinde tarihe tanıklık eden binlerce saatin yaşam bulduğu bir mekan haline geliyor. Ali Usta, bu yıllar içinde onarıp yeniden hayata döndürdüğü saatlerin sadece mekanik parçalar olmadığını, her birinin bir hikaye taşıdığını vurguluyor. Saatler, zamanın koşullarına, insanların yaşamına ve tarihi olaylara tanıklık etmiş, sevgiyle bakıldığında birer eser haline gelmiş durumda. Dükkanını ziyaret edenler, burada yalnızca saat onarımı yapılmadığını, aynı zamanda geçmişin izlerinin korunduğunu da keşfediyorlar.
Ali Usta’nın dükkanına ilk adım atanlar, içeriye girdiklerinde eski saatlerin büyülü dünyasına İlk olarak gözlerini dikip ardından sayısız çeşitliliği keşfetmekten keyif alıyorlar. El yapımı klasik duvar saatleri, cep saatleri ve vintage masa saatleri gibi birçok farklı model dükkanın raflarında özenle yer almakta. Her biri, kendi zaman diliminde farklı bir yaşam biçimini, kültürünü ve estetiği yansıtıyor. Ali Usta, onarımı yaptığı saatlerin her birine dikkatlice bakarak, işlemekte olduğu mekanizmaların farkına varıyor ve bu parçaların birbirleriyle nasıl ilişkilendiğini anlamaya çalışıyor. Bu sayede, sadece saatleri onarmakla kalmıyor, aynı zamanda onların belgelerini de gün yüzüne çıkarıyor.
Ali Usta’nın saati tamir etme sürecinde uyguladığı metod, birçok zaman genç ustalar tarafından takdir ediliyor. Zira, saati eski haline getirmenin sadece teknik bilgiye dayalı olmadığı, aynı zamanda büyük bir sabır ve dikkat gerektirdiği anlaşılıyor. Saatin içindeki mekanizmanın karmaşık yapısı, Ali Usta’nın derin bir bilgi birikimine sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Her gün yeni bir saat parçası ile karşılaşırken, geçmişten gelen bilgileri harmanlayarak, ustalığını daha da ilerletmeyi başarabiliyor. Gelişen teknolojiye karşı, mekanik saat tamiri yapan ustaların sayısının azaldığını belirten Ali Usta, bu zanaatı yaşatmanın sorumluluğunu üzerlerinde taşıdıklarını vurguluyor.
Dükkanının kapısını her açtığında, müşterileriyle kurduğu iletişim onu bu meslekle bağlayan bir köprü kuruyor. Müşterileri sadakatle geri dönerek, sadece saatlerini değil, onların hikayelerini ve anılarını da paylaşıyorlar. Ali Usta'nın dükkanında geçirilen her an, zamanın akışında bir duraklama, geçmişle geleceği birleştiren bir meditasyon gibi. İnsanlar, gelip geçen yıllar içinde kaybolmuş ve unutulmuş anıları yeniden canlandırarak, belki de kendi zaman damgalarını bulmuş oluyorlar.
Tarih ve zamanın birleştiği bu güzel mekanda, Ali Usta’nın hikayesini dinlemek ve onun sayesinde zamanı durdurmak oldukça ilham verici. Mesleğini bir sanat dalı gibi gören ustanın gösterdiği titizlik ve özveri, geleceğe taşınacak bir mirasın temelini atıyor. Dükkanının köşesinde yer alan eski saat mekanizmaları, yalnızca geçmişin izlerini taşımakla kalmıyor, aynı zamanda yeni nesillere de ilham veriyor. Ali Usta, zaman yolculuğuna çıkanlar için, adeta bir rehberlik yapıyor ve saatlerin sadece birer nesne olmadığını, aynı zamanda öyküler taşıdığını hatırlatıyor. Bu minik dükkan, sadece bir saat tamir atölyesi olmanın ötesine geçerek, geçmişten geleceğe uzanan bir köprü kuruyor ve geçmişin anılarını yaşatmaya devam ediyor.