26 Nisan 2023, Türk siyasi tarihinin önemli figürlerinden biri olan Alparslan Türkeş’in vefatının üzerinden tam 28 yıl geçti. Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucusu ve Türk milliyetçiliğinin simgelerinden biri olarak anılan Türkeş, siyasi yaşamı boyunca pek çok tartışmalı konunun merkezinde yer aldı. Vefatının ardından geçen yıllar, onun fikirlerini ve siyasal mirasını tartışmaya devam ediyor.
Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917’de Kırıkkale’nin Bahşili ilçesinde dünyaya geldi. Askerlik hayatı ve sonrasında siyaset arenasına girişiyle belirgin bir üne kavuştu. 1944’te geçirdiği siyasi süreçlerde devrimci ve milliyetçi düşünceleriyle dikkat çekti. 1965 yılında Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurulmasında önemli bir rol üstlenerek, Türk siyasetinde köklü bir değişim yarattı.
Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997’de İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Vefatı, sadece ailesi ve dostları için değil, büyük bir destekçi kitlesi ve Türkiye için yıkıcı bir kayıp oldu. Onun en çok bilinen sözlerinden biri "Türk milletinin büyüklüğüne inanıyorum" oldu ve bu sözler, hala birçok MHP’li tarafından anılmaktadır.
Türkeş’in mezarı, İstanbul’daki Zincirlikuyu Mezarlığı’nda yer almaktadır. Mezarı, özellikle 4 Nisan’da birçok siyasi lider ve partili tarafından ziyaret edilmekte, ona olan sevgi ve saygı her geçen yıl artmaktadır. Mezarı başında yapılan anma etkinlikleri, Türk milliyetçiliğinin ve Türkeş’in düşüncelerinin tartışıldığı önemli organizasyonlar haline gelmiştir.
28. vefat yıldönümünde, bu etkinlikler sadece bir anma değil, aynı zamanda onun fikirlerinin ve ideolojisinin yeniden tartışıldığı zeminlerdir. Bütün bu etkinlikler, Türk milletinin Alparslan Türkeş’in bıraktığı mirasa olan bağlılığını gösteriyor. Ziyaretçiler, Türkeş’in mücadelesini, onun inançlarını ve Türk milliyetçiliği üzerine olan etkilerini yaşatmak için bir araya geliyorlar.
Türkeş’in vefatından bu yana geçmiş zaman diliminde, onun fikirleri hala günümüzde birçok insan tarafından canlı tutuluyor. Özellikle MHP kanadı ve onun fikri mirasçısı olan partiler, onun öğretilerine ve ideolojilerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalışırken, bu mirası yeni nesillere aktarmagünümüz ideallerine yön vermeye devam ediyor.
Son yıllarda, Alparslan Türkeş’in üzerinde yükseldiği düşüncelerin, Türk siyasetinde nasıl bir değişim yarattığı üzerine akademik çalışmalar ve tartışmalar da çoğalmaktadır. Türk milliyetçiliğine kattığı değerler üzerine yapılan sempozyumlar, paneller ve çeşitli medya içerikleri, Türkeş’in ideolojisinin günümüz siyasetine etkilerini daha iyi anlamak adına önemli bir fırsat sunuyor.
Türkeş, Türk sosyal yapısının reformuna yaptığı katkılarla da anılmaktadır. Yanında yürüttüğü siyaset unsurları ve fikirleri, sadece siyasette değil, toplumsal alanlarda da belirli bir yankı uyandırmıştır. Özellikle Türk gençliğine yönelik ulusal bilincin artırılması konusundaki çabaları dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, Alparslan Türkeş'in ölümüyle birlikte, onun fikirlerinin unutulmadığını, aksine daha da etkin hale geldiğini söyleyebiliriz.
Alparslan Türkeş’in vefatının üzerinden geçen 28 yıl, onun yapmış olduğu katkıların ve etkilerinin bir kez daha değerlendirilmesine olanak tanıyor. Gelecek nesillere bırakılan düşüncelerin aydınlığı, onun her yıl anılmasında önemli bir etkendir. Türk milletinin, Alparslan Türkeş gibi büyük bir lideri asla unutmaması gerektiği gerçeği, her 4 Nisan’da daha da belirgin hale geliyor.
Sonuç olarak, Alparslan Türkeş ve onun felsefesi, Türk siyasi tarihinde derin izler bırakmış bir lider olmuştur. Ölüm yıl dönümlerinde yapılan anma etkinlikleri, onun mirasını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir fırsattır. Bu önemli tarih, Türk milletinin geçmişini ve geleceğini sorguladığı bir dönem olarak öne çıkıyor. Alparslan Türkeş'in anısını yaşatmak ve onun ideallerine sahip çıkmak, Türk toplumunun geleceği adına büyük bir sorumluluktur.